Herkese BCP'nin ikinci sezonundan selamlar^.^ Geçen yıl bir iki ay eksik katıldım ama bu yıl mümkün olursa hiçbirini atlamadan katılım sağlamayı düşünüyorum. Bilenler bilir bilmeyenler için kısaca açıklamam gerekirse her ay önceden belirlediğimiz konularda ve temalarda film, dizi, kısa film, anime, kitap, manga ve bu türden şeyler izleyip okuyup istediğimizi seçip yorumluyoruz. Bu şekilde bcp diye başlık atıp bulunduğumuz ayın konusunu belirtiyor ve seçtiğimiz eseri yorumlayarak daha sonra diğer yazan arkadaşlarımızın neler paylaştığına bakıyor ve yorumla katılım sağlıyoruz. Böylece birbirimizden aynı tema veya konu üzerinden farklı eserler öğrenmiş oluyoruz :) Konu ile ilgili bilgi için Fighting ve Okurix'in detaylı açıklamasına bakabilirsiniz ve geçmiş yazıların listesini de arkadaşlarımızdan bulabilirsiniz :)
Yazıya devam etmeden önce minik bir heyecanımı paylaşmak isterim :) Aylardır hatta sanırım iki yıldır sürekli ve sürekli ve süreeklii sınava çalıştığımı belirtiyordum ales yds yökdil vs.. resmen ösymye kamp kurmuş gibiydim hatta şöyle düşünmeye başladım bu kadar sınava girdiğim için artık bana özel indirim yapmaları gerekirdi :D her neyse bunun dışında birkaç aydır bilim sınavına da hazırlanıyordum. Ve sonunda başardım. Dün açıklandığında başta algılayamadım ama yüksek lisansı kazandım sonunda. Aslında bilim sınavına ilk kez girebildim öncesinde hazırlık aşaması çok yıpratıcıydı bu yüzden beklentim çok düşüktü. Listede birinci sırada adımı görünce yanlış okuyorum sandım. İsmimi başkasıyla karıştırıyorum sandım. Sonra çarpıntım oldu tabi heyecandan. Bu enerjiyle hayata yeniden dönmüş gibi hissediyorum ve toparlanabildikten sonra kendimi bloga attım işte buradayım ^.^
Gelelim bu ayın konusuna :) Bu ayın konusu Uzak Doğu veya Çizgi roman olarak belirlenmişti. Bir şeyler okumak için şuan sadece iki haftam var sonra ne olacak bilmiyorum o yüzden sizin için bir dizi izlemeyi seçtim :) Eğer manga veya webtoon tavsiye edecek olsaydım hala bitirememiş olsam da Dal-Sez önerirdim. Aslında Attack on Titan da çok güzel. Ama ona da daha devam edemedim. O nedenle gelelim dizi yorumuna.
My Girlfriend is An Alien
Çin / 2019
Cape Town gezegeninden dünyamıza örnek bitki ve hayvan toplamak ve kendi dünyasına götürmek için aldığı bir görevle gelen başrol kızımız -ki adını telaffuz etmek mümkün değil çünkü bir cümle kadar uzun bir uzaylı ismi var- dünyaya iniş yaptığı sırada bulunduğu yerde bir kazaya uğrayan genç bir adamın hayatını kurtarır. Bu tesadüfi karşılaşma her şeyin karman çorman olmasına neden olur. Çünkü adamı kurtarırken yanlışlıkla güçlerini barındıran ruh boncuğu kendisinden adama geçer. Bu boncuk olmadan geri dönmesi ve yaşam enerjisini stabil tutması mümkün değildir. Boncuğu nerde kaybettiğini de başta anlayamaz. Bir süre sonra kurtardığı adamı unutmuş bir şekilde etrafta dolaşırken ve dünyayı keşfetmeye çalışırken başka bir genç ile karşılaşır ki bu da en baştaki esas oğlanın kardeşidir. İşte aşk üçgeni oluştu. Gerçi kardeşin aşkı da tam aşk değildi ne olduğunu pek çözemedim sanki bir tür hayranlık ve yalnızlıktan kaçmaya çalışma gibiydi. Zaten çok sonraları abisi ve kız tekrar tanıştıktan sonra aralarında gelişen aşka saygı duymaya başladı. Her neyse baya karışık mı anlatıyorum ne :D
Uzaylı kızımız dünyada Xiao Qi ismini alır. Kısaca Qi desek de olur bence :) Qi uzaylı olduğu için aile ne demek bilemez. Aşkın ne olduğunu da bilemez. Bu nedenle başrolü paylaştığı ve hayatını kurtardığı Fang Leng'in yanındayken sürekli onun hormonlarının kokusunu alıp kendinden geçer. Bunu kontrol etmekte zorlanır sürekli Fang Leng'e dokunmaya çalışması gerçekten komikti :) Fang Leng ise her yağmur yağdığında hafızasını kaybeden ve büyük bir şirketin yönetiminde olan zengin bir adam. Hafıza bankası kurmuş adam kendine. Her unuttuğunda gidip yaşamını izleyip yeniden öğreniyor ve bu arada silmek istediği şeyleri yağmur yağmadan önce bankadan silip tekrar hatırlamıyor aslında iyi bir yanı var gibi ha :D Qi ise aşık olduğunda hasta olduğunu sanır. Ağladığında gözlerindeki suların hiç geçmemesinden korkar. Ve aklında sadece geri dönmesi gerektiği olduğu için aşık olduğunu fark etmez. Uzaylı olmak zor olmalı :) Uzun süre garip garip davransa da kimse uzaylı olduğundan şüphelenmez ki bunu hiç anlamadım. En sonunda kanının mavi olduğunu gördüklerinde aaa sen uzaylı mıydın derler ve hiiç şaşırmazlar. Kaç kez uzaylı görmüş olabilirler ki? Her neyse mantıksız şeylere takılmam dışında aşırı komik ve eğlenceli bir diziydi. Kızın yanında gelen kaplumbağa yardımcısı da aşırı tatlıydı :) Kız çok şirindi. Daha önce izlediğimiz When We were Young dizisinde de oynayan kız oymuş. Bana kalırsa o dizi çok daha güzeldi onu da izleyin derim. Konu zayıf olsa da komedisi için izlenir. Dizinin müziği de çok hoşuma gitti bu arada ^^ Umarım seversiniz ^^